Başlık garip gelmesin. Sosyal medya sık sık 2400 yıllık devlet aklı olarak ifade ediliyor. Ülkede herhangi bir şeyi anlamadığımızda ve bu konu hakkında fikir beyan ederken genelde bu cümle ile konu kapatılır ve bu “akla” güvenmemiz, çok da düşünmememiz istenir.
WWDC 2025’i izleyip düşünürken hep bu geldi aklıma. Gerçekten bir “Apple aklı” var mıdır? Geçen seneki Apple etkinliği için de yazmıştım. Üstünden neredeyse 1 yıl geçmiş olmasına rağmen oradaki tüm düşüncelerim geçerli. Evet tasarım konusunda önemli değişiklikler var. Zaten WWDC etkinliğindeki en çok duyduğumuz ve herkesin konuştuğu buydu. Belli ki Apple bunun konuşulmasını, Apple Intelligence’ın çok da konuşulmamasını istemiş sanırım.
Apple Çok mu Geride?
İnsanların artık dikkatini yapay zekâ özellikleri çekiyor. Evet, bugüne kadar tanıtılan birçok araç, birçok model var. Ve hepsini kullanmıyoruz. Ama şirketlerin yapay zekâ konusunda mutlaka birşeyler geliştirmesi, bu alana odaklanması şart. Apple ise biraz pazarlama hareketi gibi gördüğüm “Apple Intelligence” adını kullanıyor. Yani yapay zekâ değil Apple zekâ’sı. Tam 1 yıl önce duyurulduğunda zaten çok da bir umudumuz yoktu. Maalesef haklı çıktık. Günün sonunda kimsenin konuşmadığı bir özellik durumunda.
Sadece telefon üreten rakipleri düşünürsek (Google, Samsung vs) bence evet, oldukça gerideler. Mesela Samsung ve Google telefonlarda uzun süredir insanların kullandığı “circle to search” özelliği, yani görüntüler içinde arama yapmayı Apple WWDS 2025’de tanıttı. En erken olarak Eylül ayında kullanılabilecek.
Peki Neden?
Apple’ın genel olarak en büyük vaadi, kişisel verilerin önemi. Her türlü konuda bunu ön plana çıkartıyorlar. Yani bunu neden yapmıyorsunuz sorusunun varsayılan cevabı “çünkü kişisel verilerinizi koruyoruz oluyor”. Elbette bu vaad çok önemli. Hatta inanılmaz önemli. Bunu belirtmem gerekir. Ama bu sizi çevreleyen bir çit halini alıyorsa burada ciddi anlamda bir dilemma vardır. Şirket ürün geliştirirken sürekli aynı duvarlara çarpmamalı. Kişisel verilerimiz elbette önemli ve bize özel olmalı. Ama bu bahane arkasına sığınarak telefonumun “akılsız” bir hale gelmesini kabul edemem.
Ne Umduk? Ne Bulduk?
Etkinlikte en büyük beklenti şüphesiz Siri konusuda idi. 15 yıl önce tanıtılan bu sesli asistan hiçbir zaman yaygın ve verimli bir kullanıma ulaşamadı. Elbette yapay zekâ çağı öncesi bu dikkat çekmiyordu. Ama tüm Apple cihazlarda yüklü olarak gelen bu sesli asistanın yapay zekâ ile desteklenmiş, gerçekten herkesin işine yarayacak bir hali en önemli geliştirme olacaktı. Ama yine olmadı. Yetersiz Siri, yetersiz olarak kaldı. Ara sürümlerde (Mart 2026) da bu konunun düzeltileceği söylendi ama yine kabul olmayacak bir dua gibi geldi herkese.
Ayrıca Apple cihazları kullananlar yapay zekâ ile ilgili işleri için diğer firmaların ürünlerini (ChatGPT, Claude ve hatta Gemini) kullanıyor. Apple bu kullanımın hiçbir yerinde değil. Sadece bir platform sağlayıcısı duruma geldi. Bu da cihazlardan geçişi kolaylaştırıyor. Madem iPhone’da Gemini kullanıyorum, neden Android kullanmayayım diye düşünen bir kitle oluşmaya başladı.
Apple Ne Yapmalı?
Evet, işletim sistemi isimlendirmesinde yaptığı büyük ve çok önemli(!) değişiklik ile artık yıl numaralandırmasına geçtiler. Bu oyunun kurallarını tekrar yazacak(!) eminim. Ama yapay zekâ konusunda beklentilerimi de yazmak istedim. Bence Siri’yi bu konuda uzman firmaların birisine (OpenAI veya Anthropic) entegre edebilir. Apple gibi bir firmanın eli güçlü. İstediği şartları alabileceğini düşünüyorum. Aynı zamanda -çok geç kalmış olsa bile- gizlilik takıntısını cihaz üstünde çalışacak bilindik bir modeli (LLama vb) “fine-tune” ederek aşabilir. Yeni cihazlardaki çiplerin bu işlemleri rahatlıkla yapabileceklerini kendileri de duyurmuştu. Apple bu tür konularda diğer firmalar ile birlikte çalışabilen bir firma. Daha fazla beklemek yerine aksiyon alması bence şart.
Apple’ın yeni duyurduğu özellikler ve özellikle yapay zekâ konusundaki yaptıkları hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlar açık.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.


