Eğer Korkutmuyorsa, Doğru Metaverse Değildir
Mark Zuckerberg'in Milyar Dolarlık Vizyonu Sizi Korkutuyor mu?
2021 yılıydı. Dünya, o sıralar Facebook adlı skandallarla dolu bir sosyal medya devinin yarattığı toksik ortamdan şikayetçiydi. Facebook ise durmaksızın gelen eleştirilerden nefes almaya çalışıyordu. İşte tam da bu yeni bir marka tanıtmak istemeyeceğiniz zaman diliminde, mühendislik dehası (ya da bazı eleştirmenlerin tabiriyle “antisosyal kişilik bozukluğu olan biri gibi konuşan”) Mark Zuckerberg, tarihin en pahalı zarını attı: Şirket adını Meta olarak değiştirdi.
Bu bir kimlik bunalımı değil, geleceğe yönelik bir sinyaldi. Ya da en azından mevcut markanın üzerinde biriken yükten kaçışın en tuhaf yoluydu. Zuckerberg, Google’ın çatı şirketi Alphabet’in kurucularının aksine koltuğunu bırakmayı düşünmediğini ve şirketi “önce Facebook” olmaktan “önce metaverse” olmaya geçirdiğini duyurdu.
Milyar Dolarlık Kum Havuzu
Peki bu görkemli vizyon neydi? Şirketten sızan 2018 tarihli bir belgeye göre vizyon basitti: Kullanıcıların sanal reklamlarla ve satın alınmış sanal ürünlerle dolu bir dijital evrende gezdiği, bir nevi gördüğümüz rüyaların 3 boyutlu, tamamen sürükleyici internet versiyonu. Hatta kullanıcıların gerçek dünyada mümkün olduğunca az zaman geçirmesi hayal ediliyordu. Bu şok ve dehşet yaratması beklenen deneyim için Zuckerberg, sadece 2021 yılında en az 10 milyar dolar harcadı. Yani çok daha pahalı bir Afterlife inşa ediliyordu. Ve bu sadece başlangıçtı.
Teknolojik Zorluklar
Meta, sanal gerçeklik başlıkları Quest ve Horizon adlı platformu üzerinden bu dijital dünyayı inşa ederken tüm metaverse operasyonunu Reality Labs isimli bir departman üstünden yürütüyor. Şirketin finansal raporlarına göre bu departman devasa giderler raporluyor. Teknik olarak “kayıp” denilen bu harcamalar aslında “uzun vadeli yatırımlar” olarak adlandırıldı. Örneğin sadece 2024’ün dördüncü çeyreğinde Reality Labs 6,05 milyar dolar harcama yaparak 4,967 milyar dolar “kayıp” bildirdi. Şirketin CFO’su, bu kayıpların 2025’te daha da artacağını tahmin ettiğini söyledi. Yani şirket sanal dünya konusunda çalışmaya devam ederken her çeyrekte milyarlarca dolarlık zarar yazmaya devam ediyor; çünkü geliştirilen ürün çok büyük ve ölçeklenebilir tüketici ürünlerini piyasaya sürmek için aşılması gereken teknolojik zorluklar var.
NFT’lerin Kısa ve Parlak Ömrü
Metaverse çılgınlığının tavan yaptığı aynı dönemde, finansal aklın tamamen terk edildiği başka bir dijital alan yükselişe geçti: NFT’ler (non-fungible token).
2021 yılında insanlar, dijital sahiplik sertifikaları olan bu varlıklar için resmen çıldırmıştı. NFT’lerin patlamasının öncüsü dijital sanatçı Beeple (Mike Winkelmann) oldu. Sanatçı, Everydays: The First 5000 Days adlı kolajını Christie’s müzayedesinde 69 milyon dolara sattı. Bu satış onu yaşayan en değerli ilk üç sanatçı arasına yerleştirdi. 69 milyon dolar! Sadece bir JPEG için. Alıcılar genellikle eseri sergileme haklarına sınırlı sahip olsa da esasen sadece “övünme hakları” satın alıyordu. Zuckerberg de metaverse’te NFT’ler ve akıllı sözleşmeler gibi kripto teknolojilerinin önemli bir rol oynayacağına gönülden inanıyordu.
Ama tahmin edin ne oldu? Balon, Meta’nın Reality Labs’e harcadığı dolarların aksine sessiz sedasız patladı.
Eylül 2023’te yayımlanan bir rapora göre incelenen 73.257 NFT koleksiyonunun %95’inin piyasa değeri sıfır Ether (ETH) olarak belirlendi. Yani bir zamanların devrimci dijital varlıkları büyük ölçüde değersiz birer hatıra haline geldi. Bu, 23 milyon yatırımcının elinde hiçbir pratik değeri veya kullanımı olmayan tokenlar olduğu anlamına geliyordu. Bence bu kadar büyük zararla da hava atılabilir. Herkese nasip olmayacağı kesin.
Sessizliğe Gömülen Sanal Gelecek
NFT balonunun sönmesi, metaverse kavramının popülerlikteki düşüşüyle paralellik gösterdi. Bir zamanlar “internetin geleceği” olarak adlandırılan ve herkesin dilinde olan “metaverse” kelimesi gün geçtikçe daha az duyulur hale geldi.
Oysa Meta, bu sessizliği aşmak için AR gözlükleri (Nazaré) ve giyilebilir teknolojilere odaklanarak büyük çaba sarf ediyor. Hatta Reality Labs harcamalarının yaklaşık yarısının 2025’te bu “Giyilebilir Cihazlar” (Wearables) için ayrılması bekleniyor.
Peki Mark Zuckerberg’in o ilk vizyonunda bahsettiği devasa, sürükleyici 3 boyutlu “şok ve dehşet” verici metaverse nerede? Mesela bugün Meta, NFT’lerin artık sadece etkinlik bileti veya oyun içi eşya olmasından bahsediyor. Eski hırsın yerini temkinli bir yeniden inşa süreci almış durumda. Çünkü Zuckerberg’in metaverse’ü henüz etten ve kemikten oluşan, vergi veren ve sosyal medyadan bıkmış kullanıcıları kendi dijital alemine çekmekte başarılı olamadı.
Korktunuz mu?
Ancak şunu da ilave etmek gerekir: Meta hâlâ para yakmaya devam ediyor ve 2026’da bile kayıpların artacağını görüyor. Meta’nın dönüşümüne öncülük eden Oculus yöneticisi Jason Rubin tarafından 2018 yılında yazılan “The Metaverse” başlıklı 50 sayfalık dökümanda söylendiği gibi, “eğer inşa etmeye karar verdiğimiz metaverse’ü hayata geçirmek bizi korkudan ödümüzü patlatmıyorsa o zaman inşa etmemiz gereken metaverse bu değildir.” Bu metaverse bizi de çok korkutmadı. Ama üstünde hâlen çalışılan hali belki onları da bizi de korkutabilir.
Sonraki yazıda görüşmek üzere.


