İnsanlar genel olarak felaket haberlerini, olumlu haberlerden daha çok seviyor. Google'ın başına gelmek üzere olan bir felaket, biz dahil birçok yerde yazılıp tartışılmasına rağmen, hâkimin Google'ın bölünmesine gerek olmadığı haberi sanki daha az konuşuldu. Hem Chrome meselesini hem de tarayıcı savaşlarındaki son durumu bu konu ile birlikte tekrar yazmak istedim.
Google Antitröst Davası
Google Antitröst davası Eylül 2023'te başladı. Bir yıl önce, yani Ağustos 2024'te ise ABD Columbia Bölge Mahkemesi, Google'ın Sherman Yasası'nın 2. Bölümünü ihlal ettiğine ve arama ile ilgili reklamcılıkta tekel olduğuna karar verdi. Bu karardan sonra ortalık karıştı diyebiliriz. Chrome ve Android ürünlerini satmaya zorlanacakları herkes tarafından konuşulur oldu. Biz de bunları yazdık elbette.
Sherman Antitröst Yasası (Sherman Antitrust Act of 1890), Benjamin Harrison başkanlığındaki Kongre tarafından 1890'da kabul edilen ve teşebbüsler arasındaki rekabeti düzenleyen Amerika Birleşik Devletleri'ndeki antitröst yasasıdır. Adını yasa teklifinin ilk sahibi olan Ohio Senatörü John Sherman'dan almıştır.
Ama geçtiğimiz hafta davaya bakan ABD Bölge Yargıcı Amit Mehta, Google'ın altın yumurtlayan tavuğu olan reklamları sunmasına yardımcı olan veriler sağlayan Chrome tarayıcısının zorla satılması da dâhil olmak üzere Adalet Bakanlığı tarafından istenen cezalar konusunda karar verdi.
Yargıcın kararına göre Google'ın Chrome'u elden çıkarması gerekmeyecek. Ayrıca mahkeme, nihai kararına Android işletim sisteminin şarta bağlı olarak elden çıkarılmasını dâhil etmeyecek. Nihai karar için 10 Eylül'de taraflar bir araya gelecekler.
Google Ucuz Kurtuldu
Kararlara bakarsak Google'ın ucuz kurtulduğunu söyleyebiliriz. Chrome ve/veya Android'i satmak zorunda olması Google'a büyük zarar verirdi. Masaüstünde %70'in üstünde, mobilde ise %69'un üstünde pazar payına sahip Chrome ile Google hem reklamcılık hem de yapay zekâ için kullanıcı verilerini kolaylıkla toplayabiliyor.
Google Chrome: En "Aç Gözlü" Tarayıcı
Araştırmalar, Google Chrome'un rakiplerinden çok daha fazla veri topladığını gösteriyor. Örneğin Surfshark'ın analizine göre:
Chrome, 20 farklı veri türü topluyor: kişi listesi, finansal bilgiler, konum, tarama ve arama geçmişi, tanımlayıcılar, kullanım verileri, tanı (diagnostics) ve daha da fazlası.
Chrome, finansal veri toplayan tek tarayıcı olarak öne çıkıyor: ödeme yöntemleri, kart numaraları, banka hesap detayları ve kullanıcı cihazının adres defteri gibi hassas bilgilere erişebiliyor.
Chrome Olmasa Nasıl Olurdu?
Google'ın en büyük gelir kaynağı açık arayla reklamcılık. Gelirinin %75'ten fazlası buradan geliyor. Chrome üzerinden topladığı veriler, özellikle de arama geçmişi, gezinme alışkanlıkları, konum ve finansal bilgiler, gösterdiği reklamları hiper-kişiselleştirilmiş hâle getirmesini sağlıyor.
Eğer Chrome olmasaydı, Google sadece arama motoru verilerine dayanmak zorunda kalırdı. Bu durumda bile güçlü bir reklamcı olurdu ama reklam kapsamı ve kişiselleştirme daralırdı. Chrome sayesinde kullanıcının sadece aradığı şeyi değil, hangi sitelere girdiğini, ne kadar kaldığını, ne satın aldığını, hangi cihazı kullandığını da görebiliyor. Bu detaylar olmadan Google'ın reklam hedefleme doğruluğu düşer, reklam verenler daha az ödeme yapar, Google'ın gelirleri de daha düşük olurdu.
Google'ın Veri Süpermarketi
Chrome, Google için veri süpermarketidir diyebiliriz. Onsuz da Google hâlâ güçlü ama daha az gören, daha az hedefleme yapabilen, kısaca daha az gelire sahip bir dev olacaktır. Barclays analistlerine göre Chrome, Google'ın arama gelirlerinin yaklaşık %35'i kadar bir etki yaratıyor. 2023 verilerine göre Google, arama reklamcılığından 175 milyar dolar kazanmış. Yani Chrome'un Google'a katkısı 2023 rakamlarına göre yaklaşık 61 milyar dolar.
Güzel para. Kaybetmeyi göze alamayacağınız kadar güzel para.
Beklenmeyen Oyuncu
Tarayıcı savaşlarında Google'ın pozisyonunu koruyor olmasından sonra, geçtiğimiz haftanın diğer önemli konusu iş yazılımları geliştiren Atlassian'ın Arc tarayıcısını geliştiren The Browser Company'yi 610 milyon dolara satın alması idi.
Gerçekten beklenmedik bir hamle oldu bu. OpenAI ve Perplexity gibi şirketlerden gelmesi beklenen bu satın almanın Atlassian'a nasip olması dikkat çekici. Atlassian'ın Arc tarayıcısını muhtemelen iş için konumlandıracaktır. Atlassian'ın entegrasyonu sonrası Arc'ı SaaS ürünlerde iş akışlarını kolaylaştıracak ve tarayıcı sekmelerindeki görevleri otomatikleştirecek bir hâle getirmesini bekliyorum.
Atlassian CEO'su Mike Cannon-Brookes da, mevcut tarayıcıların iş dünyası, SaaS uygulamaları ve yapay zekâ öncesi bir dönemde geliştirildiğini belirtip bu yüzden Atlassian'ın Arc'ı "iş için özel, üstün verimlilik sunan" bir çözüm hâline getirmek istediğini vurguladı.
Tarayıcılar Neden Önemli
Modern tarayıcılar, günlük dijital deneyimimizin merkezi hâline gelmiş durumda. Yapay zekâ devrimi sonrası tarayıcılar, artık sadece web sayfalarını görüntüleyen araçlar olmaktan çıkıp akıllı asistanlara dönüşüyor. Bu yüzden Google, Apple, Microsoft gibi firmalar dışında OpenAI, xAI, Anthropic ve Perplexity gibi yapay zekâ şirketleri de kullanıcıların varsayılan tarayıcı olarak kendi ürünlerini kullanmasını istiyorlar. Google'ın buradan yarattığı büyük ekonomiyi düşününce bu kadar firmanın neden bu pastadan ısırık almak istediğini anlamak zor değil.
Bundan Sonra Ne Olabilir?
Google'ın Chrome'u kurtarması kendi adlarına çok önemliydi. Hatta mahkeme, Apple ile yaptığı varsayılan arama motoru sözleşmesini bile yasal kabul etti. Yani Google, tarayıcısı üzerinden para basmaya devam edecek. Elbette veri üretmeye de.
Diğer büyük oyuncuların da ellerindeki varlıkları satmayacağını düşünürsek, yapay zekâ firmalarına yeni ürün dışında pek bir seçenek kalmıyor. Büyüklerin arasından öne çıkan The Browser Company de Atlassian'a gittiğine göre, yeni ürün üretip bunu tutundurmaya çalışacaklar.
Siz de fikirlerinizi belirtebilir, bülteni arkadaşlarınıza ileterek onların da fikrini sorabilirsiniz.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.


