Yapay zekâ destekli içerik üreticiliği günden güne yayılırken, bu pazar aynı zamanda büyük bir dönüşümün eşiğinde. 2025 yılı itibarıyla pazar değerinin 3,53 milyar dolara ulaşması ve yıllık %21,9’luk bir bileşik büyüme oranıyla 2034’te 11,3 milyar doları aşması öngörülüyor. Üretken yapay zekâ araçları, pazarlama, SEO ve sosyal medya kurallarını baştan yazıyor. Geleneksel içerik üretimlerinde devrim niteliğinde bir değişime sebep olması beklenen bu gelişmeler, markalar için yeni trendi yakalamak için bir fırsat gibi gözükse de aslında bu devrim henüz her marka için işe yaramıyor.
Markalar için yapay zekâ ile hazırlanan kampanyaların en büyük artısı düşük maliyetli olması. Bu nedenle bu kreatif kaldıraç etkisi küçük işletmeler için revaçta. Büyük markalar ise “trend olan”a yönlenirken, zaman zaman hedef kitlelerinin eleştirilerine maruz kalmaktan kaçamıyor.
Yapay zekâ ile geçtiğimiz yıl üretilen Toys “R” Us reklamı, şirketin kurucusu Charles Lazarus’un gördüğü bir rüya ile markayı yaratma ilhamını bulmasını anlatmaya çalışmış. Ama izleyicilerden bazıları bunu markanın “3.kez batış hikayesinin başlangıcı” olarak görürken, videodaki birçok tutarsızlık ve gerçek dışı biçimler insanları rahatsız etmişti.
2024 yılının Aralık ayında ise her zaman “duygusal bağ kuran” reklamları ile bilinen Coca Cola’nın Noel için hazırladığı yapay zekâ reklamı bu sefer o bağı kuramaması ile eleştirilmişti.
Restoranların fotoğraf çekimi masraflarından kaçınmak için menülerine ekledikleri YZ çıktısı görseller gerçeklikten uzak olması ile tepki alıyor.
Geçtiğimiz yıldan bugüne, tabii yapay zekâ çıktıları çağ atladı ama bugün TikTok’ta “AI Fails” başlıklı binlerce beğeni kazanmış birçok video mevcut. Teknolojiyi sevenler kadar uzak kalmak isteyen ve hala bir insani dokunuş arayan kişi sayısı çok fazla.
Amerika’nın sevilen sos markalarından Hidden Valley Ranch de yapay zekâ araçlarıyla oluşturduğu bir reklamda, bir tabak tavuk kanadını iştah açıcı olmaktan uzak gösterdiği için ilk denemesinde yanılanlardan. Kanatların solgun görüntüsü ve neredeyse hiç soslanmamış şekilde amatör bir mutfağın ürünü gibi gözükmesi beklentileri karşılamayınca revizeye gittiler.
Yapay zekâ ile hazırlanmasa da yapay zekayı övmek için hazırlanan Samsung reklamı da reklamın içeriği dolayısıyla eleştirilere kurban gitmiş durumda.
Günün sonunda yapay zekâ dışında sürdürülebilirlik ve organik içerikler hala trend. Markanızın kimliği, değerleri, hedef kitlesi ile kurduğu bağ eğer yapay zekâ kullanımına uymuyorsa bu trene binmek zorunda değilsiniz. Sırf yapmış olmak için, duracağı bir istasyon olmayan bir trene binmek anlamsız. Mutlaka yapay zekâ ile bir çıktı üretecekseniz aldığınız çıktının bu teknolojiyi kullandığınıza değmesi ve hedef kitlenizi rahatsız etmemesi gerekiyor. Bazen ise daha toplum hazır değilken bu çıktıları önlerine koyduğunuzda, negatif bir reaksiyon almanız kaçınılmaz oluyor.
Sam Altman’ın kardeşi ile yaptığı podcast yayınında söylediği gibi: “İnsanlar bazen böyle şeylere tepki vermiyor çünkü tam anlamıyla inanmıyorlar. Belki de bu yüzden kimse şaşırmıyor.
Tarihte hep böyle olmuştur: Önce inanılmaz gelir, sonra gerçekleşir ve insanlar hızla adapte olur. Biz de teknik tahminlerde genellikle haklı çıktık ama bu gerçekleştiğinde toplumun daha farklı hissedeceğini sanmıştım. Şu ana kadar pek de öyle olmadı.”
Toplumun çoğunluğunun genel yargıları, değerleri, etik bakış açısı değişmediği sürece sınırlı bir hedef kitle dışında bu çıktıları anlayabilecek kişi sayısı bence hala çok az. Çıktının yapay zekâ ile üretildiğini anlayanlar arasında da buna tepki verecek olanlar var. Ajanslar ve markalar için tren kaçıyor gibi gözükse bile, trene binenler bu faktörü ne kadar dikkate alıyor? Sonuç olarak, bir avuç fütürist gibi gözüken yapay zekâ savunucuları olarak bu aracın çıktılarını toplum dönüşmediği sürece %100 kabul ettirebilmemiz için ben hala erken olduğunu düşünüyorum.



Ben denge taraftarıyım. Yapay zekayı kullanıyorum ama çok kullanınca yapay olduğu anlaşılıyor.