Ölünce seni kim diriltecek?
Hayranlıkla izlediğimiz ya da dinlediğimiz yıldızlar geçmişte kalınca, onları dirilten teknolojiler yeni bir tartışma konusu yaratıyor.
Ölümsüzlüğün Yeni Yüzü
Rod Stewart 29 Temmuz’daki konserinde, yapay zeka tarafından oluşturulan ve Ozzy Osbourne’un bir selfie çubuğu kullanarak Prince, Bob Marley, Freddie Mercury, George Michael, Kurt Cobain, Amy Winehouse gibi isimlerle elinde selfie çubuğu ile poz verdiğini gösteren bir video yayınladı. Bu sırada Rod Stewart ta “Forever Young” şarkısını seslendirdi. Videoda sol üst köşede “Eternal Stars” (Ebedi Yıldızlar) yazıyor. Peki ölen kişilerin yapay zeka ile bu şekilde yeniden canlandırılması ne kadar etik ya da anlamlı?
Bu video yayıldıktan sonra internet dünyanın dört bir yanından insanların olumlu ya da olumsuz tepkilerini ele alan haberlerle çalkalandı. Bazı hayranlar bunu “saygısızlık” olarak nitelendirirken, bazıları bu şekilde “ölümsüz” kalmalarını ve anısını yaşatmakta sorun görmüyor. Bazı insanlar ise yapay zekadan çok “selfie çubuğu” konseptine takılmış ve buna karşı çıkmış :) Sosyal medya sembolizmine alet olan sanatçıların gerçekte hayat görüşleri buna karşı olsa da, artık yapay bir kurgu ile farklı bir algı yaratılıyor.
Geçmişten Günümüze Dijital Dirilişler
Baktığımızda ölen bir şarkıcı/ünlünün yeniden canlandırılması bir ilk değil. 2018 yılındaki teknolojilerle Super Bowl performansında Justin Timberlake Prince hologramı ile düet yapmıştı. 2020 yılında ölümünden 8 yıl sonra Whitney Houston’ın yine hologramı ile turneye çıkacağı açıklandı.
Geçtiğimiz sene Jerry Garcia vakfı Elevenlabs ile anlaşarak sanatçının sesinin kitap ve makaleler okuyarak yeniden hayat bulmasını sağladı. Benzer şekilde Warner Music Group 2023 yılında, Edith Piaf'ın yasal hak sahipleri ile ortaklık kurduğunu ve sanatçının hikayesini anlatacak filmi Piaf'ın sesinin yapay zeka tarafından oluşturulmuş bir kopyanın anlatacağını duyurdu. (Sahi ne oldu bu filme baktım bulamadım bitmiş halini).
Ölüyü bile dirilten yapay zeka
Sam Altman’ın kardeşi ile yaptığı podcast’te dediği gibi: “Toplum bazı şeylere henüz hazır değil. O yüzden de tepkisiz kalıyorlar ya da garip şekilde tepki veriyorlar.” İşin içerisine viral olabileceği düşüncesi ile bir de duygu sömürüsü eklenince, toplumun tepkisi de kaçınılmaz oluyor.
Peki bu teknoloji hangi noktada normalleşecek? Bu iş artık geri dönülmez bir noktada gibi gözükse de toplumu buna kim hazırlayacak? Bunlar sadece etik sorular değil, aynı zamanda gelecekte telif hakları, dijital miras ve kişisel mahremiyetin sınırlarını yeniden tanımlayacak konular.
Toplum henüz hazır olmadan, teknoloji çok hızlı ilerliyor. Kültürel, psikolojik ve sosyolojik bir dönüşüm süreci başlamış olsa da insani tepkilerimiz henüz dijital hıza yetişemiyor. Gerçek ve kurgu arasındaki fark gitgide kayboluyor.
Yapay zeka ile dijital ölümsüzlükten bahsederken bu yazıyı ironik ama anlamlı bir şekilde bir Kızılderili atasözü ile bitirmek istiyorum. “O kadar hızlı gittik ki, ruhumuz geride kaldı. Biraz soluklanalım, ruhumuz bize yetişsin.” Teknoloji soluklanmayacak ama umuyorum ki biz duygu ve değerlerimiz ile yapay zekanın hızına ayak uydurabiliriz.


