Panik Yapmayın! Çin'in Nadir Element Monopolü Aslında Kağıttan Kaplan
Elementler nadir olabilir ama korkacak bir durum da yok
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşında yeni bir döneme girdik. Karşılıklı olarak sürekli artırılan gümrük vergileri (%145’e kadar çıkmıştı) 90 gün süre ile normale (%30) döndü. Tabii ki herkesin aklındaki soru, peki bu gerilimi neden yaşadık. Bu sorunun cevabını şu anda veremiyoruz. Anlaşma detayları çok net değil. Kim ne kazandı, ne kaybetti zaman içerisinde göreceğiz.
Bu restleşmede ABD’nin en büyük kozu, yüksek teknoloji ürünlerin Çin’e ihracının yasaklanması, Çin’in ise, savaş uçaklarından rüzgar türbinlerine kadar birçok yüksek teknolojili ürünlerde kullanılan nadir elementlerinin ihracatını sınırlamak. Çin’in tehdit olarak kullandığı nadir toprak elementleri nelerdir, gerçekten bu kadar toz kaldırmaya değer mi bir bakalım istedim. Elbette 90 gün sonunda ticaret savaşı tekrar başlarsa bu bilgiler daha çok işimize yarayabilir.
Nadir Toprak Elementleri Nedir?
Nadir toprak elementleri (Rare Earth Elements - REE), periyodik tabloda yer alan toplam 17 elementtir. Aslında bu elementler, doğada nadir bulunmasalar da saflaştırılmaları ve ekonomik olarak çıkarılmaları zordur. Nadir toprak elementleri, Çin'in uzun süredir tekel kontrolüne sahip olduğu kritik minerallerin bir alt kümesidir.
Nasıl Başladı?
Her şey Temmuz 2023'te Çin hükümetinin çoğunlukla güneş panelleri ve çiplerin yapımında kullanılan iki kritik mineral olan galyum ve germanyum ihracatını kısıtlayacağını duyurmasıyla başladı. Ve sonraki iki yıl boyunca, Çin'in kontrollü ürünler listesi antimon, grafit ve diğer malzemeleri içerecek şekilde genişledi. Nisan 2025’de tırmanan gerilimde, Çin hükümeti yedi nadir toprak elementini daha, tüm dünyayı kapsayan ve elbette ABD’yi kenara sıkıştırmak için tasarlanmış daha kapsamlı bir ihracat kontrol listesine ekleyerek gerginliği daha da tırmandırdı.
Çin Nasıl Tekel Oldu?
Yüksek üretim maliyetleri, çevresel tahribat ve işçi güvenliğiyle ilgili ciddi endişeler sebebi ile gelişmiş ülkeler bu kritik madenleri kendi topraklarında işletmekten bilinçli olarak kaçındı. Çevreyi kirleten, zorlayıcı regülasyonlar gerektiren ve iş gücü açısından tehlikeli olan süreçler, bu ülkeleri alternatif yollar aramaya itti. Bu yüzden, madenlerin çıkarılması ve işlenmesi gibi zahmetli işlemleri doğrudan üstlenmek yerine, daha kolay ve ekonomik görünen bir yol olan Çin'den ithalatı tercih ettiler. İşte bu tercih, Çin’in bu alanda on yıllar boyunca süren devlet kontrolündeki yatırımları sayesinde sağlam bir tedarik zinciri kurmasına ve küresel bir tekel haline gelmesine zemin hazırladı. Dünyanın geri kalanı üretimden adım adım çekilirken, Çin bu boşluğu hızla doldurarak sektörü tamamen kontrol altına aldı.
Gerçekten Nadir mi?
Aslında değil. Örnek vermek gerekirse çip ve fiber optik ürünlerde çok sık kullanılan germanyum elementinin 2024 yılı tüketimi tüm dünyada 220 ton. Bu tüketimin %60’ını tek başına Çin karşılıyor. Peki rezervlere bakalım. Çin’de 3.500 ton kesinleşmiş rezerve karşılık ABD’de 2.500 ton rezerv mevcut. Ayrıca ciddi rezerve sahip olmasa bile Belçika geri dönüşüm yoluyla germanyum üretiminde öne çıkmakta. Ülke, dünya genelinde en büyük ikincil (geri dönüştürülmüş) germanyum üreticisi.
Bir başka örnek elektrikli araç motorları ve rüzgar tribünleri gibi günümüzün önemli ürünlerinde kullanılan neodimyum. Tüm nadir toprak elementleri içinde ticari olarak en çok talep göreni olan neodimyumun rezervlerinin dörtte üçü Çin’de. Büyüklüğün ise yaklaşık olarak 1,5 milyon ton olduğu hesaplanıyor. Yıllık tüketim ise Çin 35.000 ton diğer tüm dünya ülkeleri yaklaşık 14.000 ton gibi gözüküyor. Çin’i hesaba katmazsak ABD, Avustralya ve Vietnam’daki rezervler bu tüketime 30 yıldan fazla yeter durumda.
Gelecekte Neler Olabilir?
Çin bu kontrolleri ve ihracat yasaklarını gelecekte daha da sıkılaştırabilir. Bu elbette pandemi zamanı yaşanan tedarik zinciri problemi gibi sorunlara yol açacaktır. Ama diğer ülkelerin tedarik konusunda güçlenmeleri, madenciliği çok önemsemeyen büyük ülkelerin de devreye girmesi ile uzun süreli bir sorun yaşanmaz sanıyorum. Diğer taraftan Çin ihracat yasaklarının ilk uygulanmasından bu yana kritik minerallerin fiyatının çok az arttığını görüyoruz. Bu da arzda aslında çok büyük bir sorun olmadığını gösteriyor.
Ayrıca şirketler nadir toprak minerallerinin potansiyel bir tedarik zinciri problemine yakalanmamak için alternatif çözümler üstünde çalışıyorlar. Örneğin Tesla, 2023 yılında elektrikli otomobil motorlarında bu tür nadir minerallerin kullanımını yüzde 25 oranında azalttığını ve gelecekte bunlardan tamamen kurtulmayı planladığını duyurdu.
Masada mıyız?
2024’ün ilk günlerinde Türkiye'de Eskişehir-Beylikova bölgesinde Avrupa’nın en büyük, dünyanın sayılı nadir toprak element yataklarından biri tespit edildi. Eti Maden öncülüğünde bu alanın işlenmesi için pilot tesis kurulmuş durumda.
Bu yatırımın tamamlanması halinde Türkiye, Avrupa için kritik bir nadir element tedarikçisi olabilir. Ama bugüne kadarki doğalgaz ve petrol yatakları keşiflerimiz bizi temkinli olmaya itmeli.
Ayrıca bu nadir elementler için de bir film çekilmesi gerekebilir.
Ortamlarda satılacak bilgi isteyen arkadaşların ile paylaşmayı unutma.
Bir sonraki hikayede görüşmek üzere.


