Birkaç gün önce The Wall Street Journal’da Stanley markasının yeni büyüme stratejisi ile ilgili yayınlanan şu haber ilgimi çekti. 40 ounce (yaklaşık 1,2l) boyutundaki Quencher termosları ile Türkiye’de “beyaz yakalıların”, yurt dışında ise bekar annelerin gururla taşıdığı markanın yeni stratejileri dikkat çekici. Amerika’da özellikle TikTok üzerinden markayı influencer’ların pazarlamalarının suyu çıktığında, marka ile Saturday Night Live şovunda dalga geçilen bir skeç yayınlanmıştı.
Türkiye’de 2023 seçimlerinde siyasi bir duruşa bile işaret etmiş olan markanın, Atatürk’ün de kullandığı bir marka olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım. 100. yıla özel seri olarak çok yüksek bir fiyata yeniden üretilip satışa sunulduğunu gördüğümde ise şaşkınlığım yerini pazarlama şapkam sebebiyle hayranlığa bırakmıştı.
Haberde markanın yeni CBO’su (Chief Brand Officer) Kate Ridley, “bizi bu güne getiren vizyon önümüzdeki 10 sene için ihtiyacımız olan şey değil” demiş. Önce mavi yakalılara termos ve kumanya kapları üreten, ikinci en büyük dalgayı outdoor sevdalıları ile yakalayan marka, üçüncü çıkışını sosyal medya sayesinde yakalamıştı. 2023 yılında aracı yandığı halde Stanley termosunun içindeki buzların erimediğini anlatan video, ve videonun viral olmasını fırsata çevirip sahibine yeni bir araç hediye eden Stanley markası bir anda “love brand” oldu.
Marka 2022 yılındaki 75 milyon dolarlık satışını 2023 yılında 750 milyon dolara çıkardıı ama sektördeki küçülmenin izleri 2024 Nisan ayında kendini göstermeye başlamıştı. 2023 yılında %38 büyüyen sektör 2024 yılında %14 büyümeye kadar geriledi. WSJ’a verdiği röportajda Kate Ridley’nin 2024 yılı rakamlarından bahsetmek istememesi de bunu kanıtlar nitelikte. Yani muhtemelen Stanley cirolarında da düşüş başladı.
Hızlı tüketim çılgınlığında birçok kişinin evine girmeyi başaran (beni henüz yakalayamadı) Stanley, şimdi gözünü uluslararası pazarlara ve spor sektörüne odaklamış gözüküyor. Yeni protein-shaker modeliyle aktif yaşam biçimini sahiplenen yeni bir hedef kitleye ve artık erkeklere de odaklanıyor. Habere göre alkollü içecekler ve kokteyller ile birlikte lokal içecekler için de tasarımlar üretecekmiş. (Yayık ayranı shaker gelir mi?)
Peki ya bu Stanley için köprüden önce son çıkış olabilir mi? Tupperware gibi köklü bir markanın iflası geçtiğimiz yıl çok konuşuldu. 2023’e kadar satışlarının %90’ı hala birebir pazarlama yöntemlerinden gelen marka direkt satış ağı çökünce son bir hamle ile online kanallara yönelse de kendini kurtaramadı. Rakiplerin çoğalması, yalnız yaşayan ve saklama kaplarını kullanmayan ve yiyecekleri de hızlı tüketen yeni bir popülasyonun da etkisiyle tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Yaşadıkları senaryo aynı olmasa da bu kadar hızlı bir yükselişten sonra gelen gerileme döneminde Stanley doğru adımları atamazsa risk altında.
Yapay zekanın hızlı ilerleyişi ile önümüzdeki yıllarda belirli mesleklerde “beyaz yakalı” çalışan sayısındaki azalış, otomasyonun artması ile “mavi yaka” çalışanların da işsiz kalma olasılıklarını değerlendirdiğimizde bence Stanley markasının çıkmaza girmesi zor değil. Orta sınıf tüketici eskiden piramitin orta katmanında çok geniş bir kitle iken, artık kum saati modelinde ortada çok dar bir kesimde kalıyor. Rakip ve taklit ürünlerin daha düşük fiyatlarla daha hızlı alıcı bulması zaten markanın ismine etiket olarak sahip çıkan kitle dışında büyük bir pazar kaybı riskini doğuruyor. Bundan yıllar sonra bu yazıya bakıp “ne günlerdi, ama ben demiştim” der miyim? Göreceğiz :)



"Yayık Ayranı Shaker" çok iyi fikirmiş. Bunu çalabilirler. Bu arada güzel maket bıçakları falan da var bende Stanley'in. Ama benim de Stanley inşaat ya da bu sektördeki yeri hiç mataraları ile ilişkilenmemişti. Bu arada Stanley termosu yok. Habersizce soruyorum, bunlar aynı markalar mı?
Atatürk'ün kullandığı bir marka olmasına çok şaşırdım. Adını daha önce çok duymuştum fakat bu kadar köklü bir marka olduğunu tahmin etmezdim. Yeniden üretim fikri güzelmiş aslında şimdi fiyatı ne durumda diye baktım daha da artmış. Yazınızın ana temasına gelecek olursak firmanın akıbeti ne olur bilemiyorum ancak artık her şirket için hem büyük fırsatlar hem de büyük tehditler var. 5 yıl sonra Stanley'den nasıl söz edeceğiz acaba? Bekleyip görelim.