Son yıllarda teknoloji dünyası, özellikle de yazılım sektörü, yapay zekâ teknolojilerindeki hızlı gelişimle birlikte köklü bir dönüşüm yaşıyor. Elbette bu dönüşümde ekonomik sebepler ve tüm dünyadaki parasal sıkılaşma politikaları da etken. Bu sebepler, işgücü piyasasında, özellikle de beyaz yakalı çalışanlar ve yeni mezunlar için önemli değişikliklere yol açıyor. Eskiden istikrarlı ve güvenli kabul edilen pek çok pozisyon, yapay zekânın gelişmesi ile yeniden şekilleniyor. Mesela özellikle pandemi sürecinde herkesin dahil olmaya çalıştığı yazılım geliştirici pozisyonu.
Nasıl Oldu?
Yapay zekâ, metinler, görseller ve kodlar üretebilme kabiliyetiyle birçok giriş-orta seviye görevleri otomatikleştirmeye başladı. Yapay zekâ araçları hukuk firmalarında genç avukatların yaptığı belge tarama ve analiz gibi işleri, pazarlama ve reklamcılıkta içerik oluşturma ve metin yazarlığını, yazılımda temel seviyelerde kod yazmayı daha hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde yapılabilir hale getirdi. LinkedIn'in üst düzey yöneticisi Aneesh Raman, yapay zekânın özellikle yeni mezunlar için önemli bir basamak olan giriş seviyesi işlerde büyük bir dönüşüme neden olduğunu belirtiyor. Raman, bu durumu 1980'lerdeki imalat sektöründeki düşüşe benzetiyor.
Büyük teknoloji şirketleri, yapay zekâya için yaptıkları devasa yatırımlar ve stratejileri doğrultusunda, bir yandan büyürken bir yandan da insan kaynağını azaltma yoluna gidiyorlar. Google ve Microsoft gibi devler bile açıkça söylemeseler bile yapay zekâ araçları kullandıkları pozisyonlarda binlerce çalışanını işten çıkardı. Bu durum, şirketlerin büyümek için insan emeğine orantılı olarak ihtiyaç duymadığı bir döneme girildiğinin göstergesi.
Yine de bu durumu küresel ekonomik durumdan bağımsız okumak hatalı olur. Küresel ekonomi, son yıllarda yüksek enflasyon, merkez bankalarının parasal sıkılaşma politikaları ve jeopolitik gerilimler gibi faktörlerle çalkantılı bir dönemden geçiyor. Bunun sonucunda şirketlerin paraya erişimi eskiye oranla oldukça zorlaştı.
Bu tablodan yıllık bazda küresel yatırım tutarlarını görebiliyoruz. Yapay zekâ projeleri neredeyse diğer tüm girişimler kadar yatırım almaya başladı. Onu da çıkartırsak durumun vahameti ortaya çıkabilir.
Yeni Mezunları Ne Bekliyor?
Hem yerel olarak ülkemizde, hem de tüm dünya da yeni mezunları zorlu bir süreç bekliyor. Maalesef ümitlerinizi kırmak istemem ama eskiye dönüş imkansız gibi. Uzmanlık alanım yazılım olduğu için bu sektörde yaşananları biraz daha detaylı yazmak istiyorum.
Ülkemizde rakamlar net olmasa da (bu ülkede hangi istatistik doğru ki?) bu işin merkezi kabul edilen Silikon Vadisi’nde de giriş seviyesi pozisyonlar hızla azalıyor. Özellikle son beş yıl içinde büyük teknoloji şirketlerinin yeni mezun işe alımları %50’den fazla düştü. Yeni mezunların ve genç çalışanların sektöre girişi için en kritik noktalar hep büyük teknoloji şirketleridir. Hem staj hem de giriş seviyesi pozisyonlarda oldukça yüksek sayılarda alım yapan bu firmaların bile frene basmış olması, genç arkadaşları oldukça sıkıntılı bir duruma soktu.
Üniversite mezunları için iş bulmak zorlaştıkça, bazı öğrenciler kariyer yolunu değiştiriyor ve yüksek lisans veya doktora eğitimine devam ediyor. Aslında bu da sorunu sadece biraz daha geciktirmekten başka bir işe yaramıyor. Yani gün geçtikçe daha da büyüyen bir dalga ile karşı karşıyayız.
Büyük firmalar bu durumda iken startup’lar nasıl derseniz, orada durum daha da kötü. Eskiden startup'lar bir kıdemli çalışan alıp yanında birkaç yeni mezunu işe alıyordu. Ancak artık yapay zekâ, giriş seviyesindeki çalışanlardan daha hızlı ve daha ucuz çözümler sunduğu için bu model değişiyor. Bir kıdemliye daha çok yapay zekâ aracı vererek diğer rolleri kapatmış oluyorlar.
2024 yılında Silikon Vadisi’nde işe alımları incelediğimizde yeni mezunların artık iş bulmakta neden zorlandığını anlayabiliyoruz. Talep daha çok kıdemli çalışanlara kaymış durumda.
Bundan Sonra Neler Yapabiliriz?
Bu zorlu tabloya rağmen, gelecek için umutsuzluğa kapılmak yerine adapte olmak ve yeni beceriler kazanmak kritik öneme sahip. Öncelikle, yapay zekâ becerileri neredeyse her meslek için zorunlu hale geliyor. Tıpkı bilgisayar kullanmayı bilmenin artık normal bir durum olması gibi, yapay zekâyı kullanmayı bilmek de iş bulmak için gerekli bir şart olacak.
Yeni mezunlar için, yapay zekânın sunduğu fırsatları değerlendirmek önemli. Yapay zekâ bazı işleri ortadan kaldırırken, aynı zamanda yeni iş kollarının da ortaya çıkmasını sağlayacak. Örneğin, yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi, kontrol edilmesi ve entegrasyonu gibi alanlarda yetişmiş insan gücüne büyük ihtiyaç var. Ayrıca, yapay zekânın henüz etkin olamadığı veya insan etkileşiminin kritik olduğu yaratıcılık, stratejik düşünme ve problem çözme gibi beceriler daha da değerli hale gelecek. Elbette sektör değiştirmek isteyenler için sıhhi tesisat, elektrikçilik gibi fiziksel uğraş gerektiren mesleklerin her geçen gün değer kazandığını söylemeden geçemeyeceğim.
Elbette yapay zekânın ortaya çıkartacağı meslekler hepimizin içine biraz su serpse de şunu unutmamak gerekiyor. İnsanlar işsiz kaldıklarında veya iş bulamadıklarında ertesi gün yeni bir meslek öğrenip orada işe başlayamayacak. Toplu olarak değerlendirildiğinde işsiz kalanlar ve yeni iş sayıları birbirine yakın olacağı iddia edilse bile, bireysel olarak çok yıkıcı olacaktır.
Peki yeni mezun arkadaşlar neler yapabilir? Bu vahşi zamanlarda nasıl iş bulabilir? Benim aklımda yazılım geliştirme özelinde birkaç madde var. Ama sizlerin de fikrini alarak bir sonraki yazının temelini beraber oluşturmak istiyorum. Lütfen fikirlerinizi yazın.
Bir sonraki hikayede görüşmek üzere.





Eline sağlık abi. Yeni mezunlar bu podcast'i dinleyebilirler 😂 https://www.enderin.co/2470693/episodes/17142932-yazilimda-kariyer-rotalari-junior-liktan-liderlige-giden-yolculuk-bolum-1-junior-asamasi