Yılan Hikayesi Sonuçlandı (mı?)
Algoritma savaşları: TikTok ABD Artık %80 Amerikan Kontrolünde
TikTok’un ABD operasyonlarının Çinli ana şirketi ByteDance’den Amerikalı bir konsorsiyuma devredilmesi süreci, son yılların en karmaşık jeopolitik, hukuki ve ekonomik hikayelerinden birine dönüştü.
2024 yılında ABD Kongresi’nin uygulamayı yasaklamayı öngören yasa tasarısını kabul etmesiyle başlayan süreci, defalarca alınan uzatma kararları, uzun müzakereler ve onlarca farklı alıcının ortaya çıkmasının ardından nihayet Başkan Donald Trump’ın 2025 Eylül’ünde imzaladığı başkanlık kararnamesiyle sona ermiş gibi. “Gibi” diyorum çünkü Çinli ByteDance şirketi bu süreçte gerçekten hiç ortalıkta yoktu. Sanki onların gıyabında oldu her şey. Bu anlaşma, sadece bir sosyal medya platformunun sahipliğini değil, aynı zamanda ulusal güvenlik algısını da yeniden şekillendiriyor.
Yasal Zorunluluktan Yeni Ortaklığa
TikTok’un ABD’deki faaliyetlerinin devri, uygulamayı “ulusal güvenlik tehdidi” olarak gören ABD yasalarına uyum sağlama zorunluluğundan doğdu. En azından bizim bildiğimiz bu. Joe Biden başkanlık koltuğunda otururken Kongre, ByteDance’e ABD operasyonlarını Amerikalı bir alıcıya devretmesi için kesin bir süre tanımış, aksi takdirde uygulamanın tamamen yasaklanacağını hükmetmişti.
Başkan Trump da bu yasanın arkasında durdu. Ama bir türlü uygulamaya geçiremedi. Uygulanma süresini birkaç kez uzattıktan sonra, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yaptığı görüşmelerin de etkisiyle, Amerikalı ve uluslararası yatırımcıların TikTok ABD varlıklarını devralmasını onaylayan bir kararname imzaladı. Anlaşmaya göre Çinli ana şirket ByteDance’in yeni kurulacak şirketteki hissesinin yüzde 20’nin altında olması en önemli şartlardan biri. Bu, platformun ABD’deki faaliyetlerinin çoğunluk hissesinin ve dolayısıyla kontrolünün Amerikan kuruluşlarına geçmesi anlamına geliyor.
Yeni TikTok ABD’nin değeri konusunda farklı rakamlar telaffuz edilse de tahminler 14 milyar dolar ile 40 milyar dolar arasında değişiyor. Satın alma sürecinde aktif rol alan ve adı geçen Amerikalı yatırımcı konsorsiyumu, veritabanı ve bulut teknolojisi devi Oracle, girişim sermayesi firması Andreessen Horowitz ve özel sermaye şirketi Silver Lake Management LLC gibi önemli aktörlerden oluşuyor. Bu konsorsiyumun yeni yapıdaki hisse payı ise yaklaşık yüzde 50 olacak. Kalan yaklaşık yüzde 30 ise Çinli ana şirkete yatırım yapmış olan uluslararası ve Amerikan sermaye şirketlerine (General Atlantic, Susquehanna International Group, KKR gibi) ait olacak. Yani ABD’li şirketler yüzde 80 civarında bir hisseyi yönetecekler.
Algoritmanın Devri ve Oracle’ın Misyonu
TikTok’u dünya çapında başarılı kılan en önemli özelliği, kullanıcıların ekranlarında hangi videoları göreceğini belirleyen gelişmiş içerik öneri algoritması. ABD yönetimi için anlaşmanın en hayati kısmı, bu algoritmanın Çin hükümetinin potansiyel kontrolünden tamamen çıkarılmasıydı.
Yeni anlaşma bu kritik sorunu çözmeyi hedefliyor: Uygulamanın temel algoritması ve kodları ABD’li ortaklara açılacak. Hedeflenen ise algoritmanın artık sadece Amerikan kullanıcı verileriyle çalışması. Anlaşmanın kilit isimlerinden biri olan Oracle, yalnızca TikTok’un ABD’deki veri saklama altyapısını yönetmekle kalmayacak, aynı zamanda bu algoritmanın denetimini de üstlenecek. Bu denetim, Çinli ortağın algoritmayı manipüle etme veya ABD kullanıcı verilerine erişme potansiyelini ortadan kaldırmayı amaçlayan teknik bir bariyer oluşturuyor.
Veri güvenliğini sağlamak amacıyla yeni TikTok ABD yönetim kurulunda yedi üyeden altısının Amerikalı olması da kararlaştırıldı. Bu yapı, platformun gelecekteki stratejik kararlarının ve veri politikalarının tamamen Amerikan kontrolünde olmasını teminat altına almayı hedefliyor. Başkanlık kararnamesi de bu devir plânının 2024 yasasının ulusal güvenlik gerekliliklerini karşıladığını ortaya koyuyor.
Çin Faktörü
TikTok devir süreci ABD tarafında siyasi bir zafer olarak gösterilse de anlaşmanın tamamlanması için aşılması gereken önemli bir engel var: Çin hükümetinin onayı. Algoritma, Çin’in teknoloji ihracat kontrol listesindeki kritik bir varlık olarak kabul ediliyor ve devri için Pekin’in resmî ihracat lisansını vermesi gerekiyor. Çin hükümeti, müzakerelerin “piyasa kuralları” çerçevesinde yürümesi gerektiğini vurgulasa da bu stratejik teknolojinin transferine sıcak bakıp bakmayacağı hala belirsiz. Zaten Çin’in onayı olmadan anlaşmanın tamamlanması da hukuken mümkün değil.
Öte yandan yeni yapının kullanıcı deneyimi üzerindeki etkileri de merak konusu. Uzmanlar, eski TikTok kadar güçlü bir deneyim sunup sunmayacağı konusunda şüpheci yaklaşıyor. ABD verileriyle yeniden eğitilecek bir algoritmanın, uygulamanın küresel versiyonunun popülaritesini sağlayan dinamizmi koruyup koruyamayacağı, uygulamanın ABD’deki geleceği açısından belirleyici olacak.
Sonuç
TikTok’un ABD operasyonlarının devri, ABD’nin Çinli teknoloji şirketlerine yönelik en sert hamlesi ve dijital “Soğuk Savaş” olarak adlandırılan sürecin en somut adımı. Eski Başkan Joe Biden ile başlayan süreç Trump’ın kararnamesiyle tamamlanmış gözüküyor. Çin’in onayıyla birlikte TikTok’un ABD’deki faaliyetleri Çin etkisinden büyük ölçüde arındırılmış, Amerikalı çoğunluk kontrolünde bir yapıya dönüşmüş olacak.
Popüler bir sosyal medya uygulamasının ulusal güvenlik kaygılarına yol açması tarihi bir örnek. Bu, zincirleme reaksiyona sebep olabilecek bir sonuç gibi duruyor. Bu örnek sonrası birçok ülke aynı yolu izleyebilir. Mesela biz de Instagram veya TikTok’un Türkiye operasyonlarını Türk şirketlere devretmesini isteyebiliriz sanırım. Sizce de istemeli miyiz?
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.


